Safra kesesi, karaciğer tarafından üretilen safranın gerektiğinde kullanılmak üzere bir süreliğine depolandığı yerdir. Ağızdan alınan besinlerin mide ve onikiparmak barsağına erişmesi ile birlikte safra kesesine kasılması için komut gider. Böylece, tuvalet rezervuarında depolanan suyun ip çekildiğinde boşalması gibi, yemek yenmesi ile birlikte safra kesesi kasılarak içindeki safrayı kullanılmak üzere barsağa boşaltır.
En sık karşılaşılan kolesterol taşlarıdır. Nedeni, kolesterolün vücuttan safra yoluyla atılmasıdır. Kolesterol, atılabilmesi için akışkan kıvamda (sıvı) olmalıdır. Kolesterolü akışkan halde tutma görevi safra içindeki lesitin isimli kimyasal maddeye aittir.
Kolesterol ve lesitin karşılıklı bir denge içinde oldukları sürece bir sorun yaşanmaz. Ancak, safradaki kolesterol yoğunluğunun artması ya da lesitin oranının azalması durumunda, denge kolesterol aleyhine bozulur ve kolestrol ince kum tanecikleri şeklinde çöker (kristalleşme).
Safra kesesinde ‘çamur’ olduğu söylendiğinde kastedilen budur. Süreç ilerlediğinde bu taneciklerin birinin ya da birkaçının üzerine kolesterol ve kalsiyum çökmeye devam eder ve böylece farklı boyutlarda safra taşları oluşur.
Safra kesesi taşları hiçbir belirti ve şikayet yaratmadan yıllarca sessiz kalabilir. Bunlara ‘sessiz taşlar’ diyoruz. Birgün kesedeki taş ya da çamur, bir lavabonun giderinin tıkanması gibi, safra kesesinin drenaj borusunun ağzına gelir oturursa ve safra kesesinin boşalmasına engel olursa, o zaman hastada şikayetler oluşmaya başlar.
Yemek ile birlikte kasılma emiri alan ve kasılarak içindeki safrayı barsağa boşaltmaya çalışan safra kesesi, önündeki engel (taş ya da çamur) nedeni ile kuvvetli şekilde arka arkaya kasılır, bu da ağrı ve bulantı hissine neden olur.
Safra kesesi taşı ağrısında hastalar, sıklıkla karının sağ üst bölgesine ve sırtta sağ kaburga altına doğru vuran bir ağrı tarif ederler.
Safra kesesi taşı belirtileri sıklıkla yemeklerden sonra gelişen;
Safra kesesindeki taş ya da çamurun yaptığı engelleme ortadan kalkar, safra kesesi boşalabilir hale gelirse, ağrılı kasılmalar da durur, ağrı geçer. Taş ya da çamurun yaptığı engelleme devam ettiği sürece ağrı geçmez. Besin alımı bu ağrıyı hem tetikleyen hem de sürdüren bir faktör olduğundan, tedavide hasta aç bırakılır ve kasılmayı engelleyen ilaçlar uygulanır.
Tıkanmanın uzun sürmesi halinde safra kesesi duvarı şişmeye, kalınlaşmaya ve kanlanması bozulmaya başlar. Bu, mikroplar için elverişli bir ortam yaratır ve safra kesesi iltihaplanır.
Safra kesesi taşı ağrısı için en etkin yol, safra kesesinin kasılmalarını (spazm) yatıştıracak ilaç verilmesidir. Hafif vakalarda ağızdan alınabilen türde ilaçlar vardır, ancak sıklıkla damar yolundan, bir miktar serumla beraber verilen ağrı kesici ve spazm çözücü ilaçlar daha etkindir. Hastanın aç kalması da ağrının gerilemesine yardımcı olur.